Mısır'da güvenlik güçlerinin Müslüman Kardeşler'e baskın yaptığı ve 13 liderini öldürdüğü açıklandı.
Mısır güvenlik güçleri başkent Kahire’nin batısına yer alan 6 Ekim semtinde bir eve düzenlediği silahlı baskında 13 Müslüman Kardeşler (İhvan Müslimin) liderini öldürdü. İhvan bu saldırı ile ilgili yaptığı açıklamada "darbe rejimine karşı mücadelenin kendileri açısından farklı bir boyut kazandığını" ima etti. İhvan, "Liderlerimize yapılan suikast eylemleri, ülkeyi zulüm görenlerin öfkesinin kontrol altına alınamayacağı yeni ve tehlikeli bir aşamaya götürüyor ve bu saldırı bir dönüm noktası" denildi.
Al Jazeera'nin haberine göre, İhvan’ın internet sitesinde yayımlanan açıklamada, “Tüm dünya , Sisi’nin Mısır’ı sürüklediği bu durumdan sorumludur. Bu suikast eylemi, Mısır’daki durumu sabote edecek çok tehlikeli bir durum oluşturuyor. Tüm dünyayı bundan sorumlu tutuyoruz” denildi. Açıklamada ayrıca, “Sisi toplu katliamlar yapmakla yetinmedi, onurlu insanların evlerine baskın düzenlemeye başladı” ifadeleri kullanıldı.
Mısır yönetimine yakın El Vatan gazetesi, güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberde eve düzenlenen silahlı baskını doğruladı. Öldürülen 13 İhvan liderlerinin güvenlik güçlerine karşı silahlarla karşılık verdiğini öne sürüldü.
İHVAN’DAN İSYAN ÇAĞRISI
İhvan tarafından yapılan resmi açıklamada öldürülen kişilerin silahlı olduğu iddiası yalanlanırken Cumhurbaşkanı Abdülfettah el Sisi’ye karşı “isyan” çağrısı yapıldı.
Cumhurbaşkanı Sisi’den “cellat” diye bahsedilen açıklamada, “Ülkenizi, kendinizi, çocuklarınızı savunmak için isyan edin. Mısır’ı kurtarmak için (Sisi’nin) adaletsizlik ve zulmünün kalelerini yok edin... Yöneticilerimize düzenlenen saldırı Sisi’nin kurduğu yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Evinde ve ailesinin önünde öldürülmeyi kabul etmeyen mazlum ve ezilmiş kesimlerin öfkesini kontrol edemeyecek” denildi.
'SİLAH TAŞIYORLARDI' İDDİASINA YALANLAMA
Mısır’da İhvan sözcüsü Muhammed Muntaser ise bu iddiaları yalanlayarak, 6 Ekim semtinde toplanan 13 İhvan liderlerinin hiçbir silah taşımadıklarını ve "hapishanelerde haksız suçlamalarla tutuklananların ailelerine Ramazan ayı kapsamında yardım kampanyası düzenlemek amacıyla toplandıklarını" savundu. Muntaser, öldürülen kişilerin daha önce hapishanelerde bulunan tutukluların ailelerine yardım etmek amacıyla bir heyet kurduklarını ve bu kapsamda çalışmalara başladıklarını söyledi.
'AMAÇ TEŞKİLATA DARBE İNDİRMEK'
İstanbul ’da bulunan İhvan yöneticisi Abdulsettar Kasim ise öldürülenlerin arasında eski parlamento üyelerinin, tutuklanan İhvan üyelerini mahkemelerde savunan avukatların bulunduğunu dile getirdi. Ölenler arasında eski parlamento üyesi ve İhvan teşkilatının avukatı olarak tanılan Naser Hafi de bulunuyor.
Kasim, söz konusu silahlı baskının, "askeri darbe yönetiminin İhvan'a düzenlediği saldırılarının kapsamında" yapıldığını, amacının teşkilata darbe indirmek olduğunu savundu.
TERÖRLE MÜCADELE KANUN TASARISI ONAYLANDI
Mısır devlet haber ajansının (MENA) haberine göre, hükümet teröre karşı mücadele kanun tasarısını onadı. Düzenlediği askeri darbenin ardından Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Abdülfettah Sisi, başsavcı Hişam Bereket’in suikastle öldürülmesinin ardından teröre karşı birtakım tedbirlerin alınmasını ve kanun çıkarılmasını istemişti. Önerdiği kanunların arasında, ‘teröre karşı mücadelede yargı sürecin hızlandırması ve kolaylaştırılmasını’ öngören teröre karşı mücadele kanunu bulunuyordu.
Hükümetten kanun ile ilgili yapılan yazılı açıklamada, kanunun teröre karşı mücadeleye “hız ve adil caydırıcılık” kazandıracağı ifade edildi. Açıklamada, “Şehitlerimiz için hızlı adalet ve misilleme uygulama için yasa tasarılarının paketi onaylandı” denildi.
BAŞSAVCIYA SALDIRI
Pazartesi günü Kahire'nin Heliopolis semtinde Harp Akademisi yakınından geçerken Başsavcı Hişam Bereket'in konvoyu hedef alınmıştı. Başsavcı Bereket yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Bereket, Muhammed Mursi'yi görevden uzaklaştıran askeri darbenin ardından Temmuz 2013'te göreve gelmişti. Abdülmecid Mahmud'un istifasından sonra geçici Cumhurbaşkanı Adli Mansur'un atadığı Bereket, 10 Temmuz 2013'te yemin ederek görevine başlamıştı.
Bereket 14 Temmuz 2013'te, Cumhuriyet Muhafızları Kışlası önündeki çatışmalarda 51 kişinin ölümüyle ilgili, Müslüman Kardeşlerin liderlerinden Muhammed Bedii'nin de aralarında olduğu 15 kişi hakkında tutuklama kararı çıkarmıştı. Başsavcı Bereket sanıkların mal varlıklarının da durdurulmasını talep etmişti.