“SÖZDE TURİZMİ TEŞVİK YASASI”

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi CHP Antalya Milletvekili Av.Cavit ARI, Genel Kurulda görüşülmesine başlanan “Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” üzerine mecliste yaptığı konuşmada “Turizme hiçbir katkısı olmayacağı çok açık olan sözde turizmi teşvik kanunu yasasıyla maksat başta CHP’li belediyeler olmak üzere muhalefet belediyelerin elindeki yetkileri kısıtlamak, ormanı, meraları ve yaylaları yapılaşmaya açmaktır. Bir Antalya Milletvekili olara

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://www.korkutelimanset.com

CHP Antalya Milletvekili Arı konuşmasına “Turizm deyince ilk akla gelen şehirlerden biri Antalya’dır. Ben de bir Antalya Milletvekili olarak, bir Antalyalı olarak turizmin ülkemizde en iyi seviyeye gelmesinden mutlu olacak bir kişi olduğumu ifade etmek istiyorum.” diyerek başlasa da, devamında;

 

“TURİZM KONUSUNDA DA BAŞARISIZ OLDUNUZ”

“Ancak, sizin iktidarınız döneminde hemen hemen bütün alanlarda başarısız olduğunuz gibi turizm konusunda da başarısız olduğunuzu ifade etmek isterim. Sizler, AKP olarak, hep 2002'yi milat olarak alırsınız. Birçok değerlendirmenizde 2002'den başlarsınız, işte "2002'de değerlendirme şuydu, şimdi 2021'de bu oldu." diye anlatırsınız. Bakın, turizmle ilgili değerlendirmeye bakar isek, örneğin 2003 yılında bu ülkede turizmden elde edilen turist başına ortalama harcamanın 850 dolarlar, turizm gelirinin gayrisafi yurt içi hasıla içerisindeki payının da yüzde 4,4 oranında olduğunu görüyoruz. Bu oran, her geçen yıllar içinde aşağıya doğru indi yani ortalama harcama 843 dolardan bugün 666 dolara kadar indi. Yine, gayrisafi yurt içi hasılasındaki pay oranı da kademeli şekilde %3,4 %3,1 gibi oranlara indi, sadece 2019'da dönemin koşulları içerisinde bir miktar iyileşme oldu. Ülkemize gelen turist sayısında biz dünyada 6'ncı sıradayız ama gelir elde etmede 17'nci sıradayız. Demek ki burada doğru gitmeyen bir şeyler var yani turizmden hak ettiğimiz şekilde bir gelir elde edemediğinizi görmekteyiz.” diyerek eleştiride bulundu.

 

“BU İNTİKAM YASASIYLA BELEDİYELERİN ELİNDEK YETKİLERİ ALMAYA ÇALIŞMAKTASINIZ”

Şimdi, bu Turizmi Teşvik Yasası'yla neyi amaçladığınızı ben çok merak ediyorum diyen Arı, “Neredeyse yirmi yıldır iktidardasınız, Turizmi Teşvik Yasası getirmek bugün aklınıza geldi. Kaldı ki burada turizmle ilgili yeni bir açılım, bir gelişme, bir iyileştirme falan hedeflediğiniz de yok. Baktığımızda, sizin bu hedefleriniz arasında meraları, yaylakları, kışlakları, orman alanlarını turizme açmak gibi bir düşünceniz olduğunu görmekteyiz; belediyelerin haklarının bir anlamda ihlal edilmesi, ellerinden alınması gibi bir durumun yaratılmaya çalışıldığını görmekteyiz. Yirmi yıldır iktidardaydınız dedim, evet, ancak yeni aklınıza geldi. Neden? Çünkü en önemli turizm bölgelerinde, en önemli turizm değerlerinin olduğu yerlerde başta Cumhuriyet Halk Partisi olmak üzere muhalefet belediyelerinin kazanmış olmasından kaynaklı. Şimdi, siz bu intikam yasasıyla belediyelerin elindeki yetkileri almaya çalışmaktasınız.” diye konuştu.

 

“TEKLİFİNİZDE SEKTÖRÜN SORUNLARINI ÇÖZMEYE, TURİZMİN GELİŞMESİYLE İLGİLİ HİÇBİR ŞEY YOK”

Getirmeye çalıştığınız bu düzenleme sektörün sorunlarını çözmeye kesinlikle ve kesinlikle ve kesinlikle yetmez diyen Arı, “Otellerin kalitesini artıramaya dair burada bir destek, teşvik hiçbir şey yok. Yine 1 milyon 700 binler seviyesinde olan turizm emekçilerimizin sorunlarının çözümüne dair hiçbir ibare yok. Bu insanlar yıl içerisinde üç-dört ay çalışacaklar sezon sonrasında, ekim ayından sonra kış sezonunu işsiz olarak geçirecekler. Bu düzenlemenizde hâlâ bir askı sürecinin yani iş akdinin askıya alınmasıyla ilgili bir düzenleme yok. Yani kısacası sizin öve öve bitiremediğiniz bu teklifinizde turizmin gelişmesiyle ilgili hiçbir şey yok.” dedi.

 

“TURİZM BAKANINDAN BUGÜNE KADAR BİR CEVAP ALAMADIK”

Milletvekili Arı konuşmasına şimdi, turizm deyince tabii, doğal olarak akla Turizm Bakanı gelecektir diyen devam etti. “Turizm Bakanının katıldığı bir toplantıda bir belediye başkanıyla yani Serik'te belediye başkanıyla ilgili sarf ettiği "500 bin TL'lik rüşvet" meselesini de buradan hatırlatmak istiyorum çünkü kendisine de defalarca sordum. "Sayın Bakanım, siz bu '500 bin TL rüşvet aldınız.' ithamını kime söylediniz, hangi belediye başkanına söylediniz?" diye. Bugüne kadar bir cevap kendisinden alamadık, cumhuriyet savcılığı da bu konuda maalesef şu ana kadar sağlıklı bir adım atamamış durumda. Turizm Bakanını ilgilendiren bir başka şey daha söyleyeyim, turizm konumuz olduğu için. Serik'te Belek ve Kadriye bölgesinde yaklaşık 300 bin metrekarelik bir alanın turizm tesis alanına çevrilmesiyle ilgili bir düzenleme getirilmeye çalışıldı bir sene önce. Yani turizmin en önemli bölgesinde turizm tesis alanı olarak değerli alanların yapılaşmaya açılmasına dair birtakım düzenleme getirildi. Neyse ki Serik bölgesindeki duyarlı vatandaşlarımız bu konuda mücadele örneği gösterdi. Ben yine buradan Turizm Bakanına tekraren soruyorum çünkü kendisine bütçede sormuştum. "Bu turizm tesis alan olarak yapmaya çalıştığınız düzenlemede, planlamada 3 tane otel vardı. Bu 3 tane otelden birisinin sahibi kimdir? demiştim. Hâlâ o cevabı alamadım. Turizm Bakanına buradan tekrar soruyorum. O otelin, yanındaki arsada turizm tesis alanı hâline çevrilmeye çalışılan otelin sahibi kimdir?” dedi.

 

“BELEDİYELERİN GÜCÜNÜ AZALTARAK TURİZM AMAÇLI YAPACAĞI YATIRIMLARI ENGELLEMEK İSTİYORSUNUZ”

Turizmi bir bütün olarak düşünmek zorundayız diyen Arı, “Turizm bölgelerinde bir taraftan devletin genel imkânları kullanılmakta, bir taraftan da orada bulunan yerel yönetimlerin desteği ve yatırımları orada hizmet gerçekleştirmekte. Dolayısıyla, turizm bölgelerinde başta belediyelerin güçlü olması gerekir çünkü ülkemizde, gerçek nüfusuna baktığınızda bazen 1 milyon olan bir şehrin turizm sezonunda 2 milyona kadar yükseldiği bir gerçek. Dolayısıyla belediyelerin ekonomik anlamda güçlü olması gerekir Ama Turizmi Teşvik Yasası diye getirmeye çalıştığınız bu düzenlemede, belediyelerin yetkilerini azaltarak, belediyelerin özellikle imkânlarını kısıtlayarak gücünü de azaltmaya çalışmaktasınız. Belediyenin gücünün azaltılması demek, belediyenin özellikle turizm amaçlı yapacağı yatırımlarının engellenmesi demek olacaktır.” diye konuştu.

 

“KAZANILMIŞ HAKLARIN KORUNMASI GEREKMEKTE”

Konuşmasında “Şimdi, Turizm Bakanlığından ruhsatlı oteller olduğu gibi, bir de belediyelerden ruhsatlı oteller var. Bu, ülkemizde yaklaşık olarak, neredeyse otellerin toplam sayısının yarısından fazla. Şimdi, bu düzenlemeyle ne getirmeye çalışmaktasınız? Bu düzenlemeyle, belediye ruhsatlı otellerin ruhsatları bir anlamda iptal edilmekte, onun yerine Bakanlıktan ruhsat alma şekline dönüşecek. Şimdi, böyle bir durumda, ruhsat alamadığı takdirde, sonuçta bu oteller ruhsatlarının iptal edilme riskiyle karşı karşıya kalacaktır. Sonuçta, böyle bir uygulama bu otellerin, işletmelerin sahiplerinin mağdur olmasına yol açacaktır. Bakın, bu konuda ben Komisyonda da benzer bir konuşma yapmıştım. Yine, o toplantıda Komisyon Başkanı tarafından verilen cevapta, bu tarzda bir sıkıntının öngörüldüğü ancak böyle bir ihtimali her ne kadar öngörsek de buna ilişkin bir çözüm sürecinin gerçekleştirilebileceği ifade edildi. Şimdi, burada belirtilen süreler içerisinde eğer Bakanlık ruhsatı alamazsa bu işletmelerin kapanma riskiyle karşı karşıya kalacağını, bundan dolayı da başta iktidar olarak sizlerin ve Bakanlığın sorumlu olacağını o tarihte de söylemiştik, bugün de söylemek istiyorum. Dolayısıyla, burada, mevcut, belediyeden alınmış otel işletme ruhsatı olanların hakkının bir şekilde korunması gerekir. Buna ilişkin burada, kazanılmış haklarının devam edeceğine dair açık bir hüküm olması gerekir.” diyen Arı, “Aksi hâlde, bakın, ifade ettiğim gibi bu ruhsatların belirtilen süreler içerisinde alınamaması hâlinde o otellerin kapanma riskiyle karşı karşıya kalınacağı Komisyonda da ifade edildi. Dolayısıyla, kazanılmış hakların korunması gerekmekte, yarın günü geldiğinde bu otelciler sizin karşınıza dikilecektir.” dedi.

 

“TURİZMİN ZARAR GÖRMESİ DEMEK HEPİMİZİN ZARAR GÖRMESİ DEMEKTİR”

Siz, belediyelerin elinden yetkilerini o kadar almaya çalışıyorsunuz ki bakın, konaklama olmayan plajların dahi işletme ruhsatlarının yine Bakanlıktan alınması mecburiyetini getirecek kadar müdahil durumdasınız diyen Arı, “Özellikle Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin yetkilerini kısıtlamaya çalışıyorsunuz. Belediyeler konusunda bu kadar acımasız olmayın, belediyelere, özellikle turizm bölgesindeki belediyelere desteklerinizi göstermek zorundasınız yoksa bu anlamda turizmin zarar görmesi demek hepimizin zarar görmesi olacaktır.” diye ifade etti.

 

“ANAYASAYA AYKIRI HÜKÜMLER TAŞIYAN BU TEKLİFİ TÜMÜYLE GERİ ÇEKİN”

Milletvekili Av.Cavit Arı konuşmasını “Komisyonda çokça dile getirilen şekliyle söylüyorum değerli arkadaşlar, burada, bu düzenlemede açıkça Anayasa'ya aykırı durumlar söz konusudur; Anayasa'mızın mülkiyet hakkına, çalışma hakkına ve genel hukuk devleti ilkelerine aykırı hükümler taşıdığı çok açıktır. Bir Antalya Milletvekili olarak, turizme zarar verecek olan bu düzenlemenin geri çekilmesi gerektiğini ifade ediyorum.” diyerek tamamladı.