AGD’den Bangladeş’e tepki Açıklaması

Bangladeş'te hükümet tarafından kurulan savaş suçları mahkemesinde yargılanan muhalefetteki Cemaat-i İslami Partisinin Lideri Motiur Rahman Nizami idam edilmişti. Anadolu Gençlik Derneği Cuma namazını müteakip gıyabi cenaze namazı kılarak basın açıklaması yaptı

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://www.korkutelimanset.com

Anadolu Gençlik Derneği sadece yurt içinde değil dünya üzerinde yaşanan gelişmelere de tepkisiz kalmıyor. Geçen Perşembe Yüksek Mahkemesi Bangladeş'te hükümet tarafından kurulan savaş suçları mahkemesinde yargılanan muhalefetteki Cemaat-i İslami partisinin lideri Motiur Rahman Nizami idam edilmesini onaylamıştı. Motiur Rahman Nizami’nin idam edilmesine tepki gösteren Anadolu Gençlik Derneği Cuma namazını müteakip gıyabi cenaze namazı kılarak basın açıklaması yaptı.

Basın açıklamasında;

Bugün Suriye, Irak, Mısır, Yemen ve birçok İslam ülkesinde yaşanan sıkıntıların ardında ırkçı emperyalizm vardır. Irkçı emperyalizm, bölgeyi nerdeyse bütün uluslararası haber ajanslarında etnik ve mezhepsel adlandırmalar ile tasnif eden; tasnifte işine geldiğinde etnik yapıyı, işine geldiğinde mezhep farklılığını kullanan yapıdır. Bölge insanlarının emperyalizme karşı ortak bir tavır sergilemesini önleyebilmek için her dönemde ırkçılığı ve mezhepçiliği körüklemişler, provakatif olaylarla bölge insanını birbirine düşürmüşlerdir. İslam coğrafyasında yaşanılan bu sıkıntıların bir benzeri Bangladeş’te yaşanmaktadır. Bangladeş'te Cemaat-i İslami Partisi Liderlerinden Motiur Rahman Nizami hakkında 1971'deki bağımsızlık savaşı sırasında sözde "insanlığa karşı suç işlediği" gerekçesiyle verilen idam kararı mahkemece onanarak haksız yere idam edilmiştir. Mahkeme tarafından suçlu bulunan ve idam cezasına mahkum edilen ilk kişi, Cemaat-i İslami Partisi'nden Abdülkelam Azad,  daha sonra partinin Genel Sekreter Yardımcısı Abdülkadir Molla cezası infaz edilen ilk Cemaat-i İslami lideri olmuştu. Mahkemenin 90 yıl hapse mahkum ettiği Cemaat-i İslami'nin 92 yaşındaki lideri Gulam Azzam da hapishanede ölmüştü. Hasina hükümetinin kurduğu mahkeme, parti liderliğini üstlenen Rahman Nizami'yi, sonrasında partinin Merkezi Yürütme Kurulu üyesi Mir Kasım Ali'yi bağımsızlık savaşı sırasındaki bazı olaylardan idam cezasına mahkum etmişti. Ayrıca cezası, Yüksek Mahkeme tarafından onanan partinin Genel Sekreter Yardımcısı Muhammed Kamaruzzaman, 11 Nisan 2015'te idam edilmişti. Aynı şekilde Bangladeş’te Cemaati İslami Partisi Genel Başkanlarından Motiur Rahman Nizami’nin idam edilmesinin  de hukuk dışı bir karar olduğu açıktır. Bangladeş’te Cemaat-i İslami Partisindeki yönetici ve üyelerine yeniden idam cezaları verilmemesi, verilen idam cezalarının uygulanmaması, yeniden yargılanma sürecine gidilmesi, halkın taleplerine ve iradesine karşı işletilen baskı sürecine son verilmesi bu ülkelerin normalleşmesine katkıda bulunacaktır. Bangladeş halkı ve Cemaat-i İslami mensuplarına yönelik baskı, yıldırma ve sindirip yok etme politikaları Bangladeş’e barış getirmeyecektir. Hiçbir şiddet olayına başvurmadan Müslümanca tavır sergileyen Cemaat-i İslami bu süreçte barış ve adaletten yana gösterdiği duruşu ile Bangladeş’te huzur ortamını sağlamaya çalışmıştır. Hukuk, halkın meşru taleplerine ya da tercihlerine karşı en acımasız bir şekilde yaptırımlar uygulayarak işletilemez. Zulüm ilelebet devam edemez. Dünyanın vicdanında yer bulmayan, hiçbir hukuki dayanağı olmayan, darbeci ya da baskıcı rejimlerin gölgesinde kalınarak alınan idam kararları ile Bangladeş’te barış ve huzur ortamının da tesis edilemeyeceği açıktır. Bütün bu kaos ortamını elini ovuşturarak izleyen İsrail’in güvenliği için kan ve gözyaşı tüm coğrafyaya hakim oldu. Emperyalizm İslam Coğrafyasında postallarıyla cirit atarak Müslüman’ı Müslüman’a kırdırmaya devam ediyor. Bu oyunların farkında olan Cemaat-i İslami itidalli duruşunu kaybetmemiştir. İslam Coğrafyasının bu sıkıntılı süreçten kurtulması için bölge ülkeleri mutlaka bir araya gelmeli ve sıkıntılara içeriden çözüm aramalıdırlar. Birleşmiş Milletlerin mevcut yapısıyla Müslümanlar lehine olacak bir karar alamayacağı açıktır. NATO’nun ırkçı emperyalizmin emrinden çıkmayacağı açıktır. Bizler Anadolu Gençlik Derneği mensupları olarak yaşama hakkını, mülkiyet hakkını, akıl ve nesil emniyetini, inanç ve düşünce hürriyetini her insan için istiyoruz. Bu hakların tesisi için Müslümanların güçlü olması gerekir. Bunun da yolu D-8’i canlandırmaktır. Her şeye rağmen Mısır, İran, Suriye, Yemen, Suudi Arabistan, Irak ve Türkiye aynı masa etrafında bir araya gelmelidir. Daha fazla kan dökülmesinin ve bölge ülkelerinin daha çok zarar görmesinin önüne geçilmelidir. Çatışmayı, karmaşayı, kan dökmeyi körükleyen hiçbir politikayı tasvip etmiyoruz.  Irkçılık ve mezhepçiliği tasvip etmiyoruz. ABD ve uzantıları ile işbirliğini tasvip etmiyoruz. Her ne sebeple olursa olsun iç savaşları tasvip etmiyoruz. İnsan varlığına değer vermek inancımız gereğidir ve kendilerinde bu inanca ait iz taşıyan herkesi akl-ı selimle hareket etmeye davet ediyoruz." Dendi.