“Bugün günlerden Kudüs”

İHH Korkuteli temsilciliği dün Cuma namazı sonrası Kudüs ve Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırıları kınamak için basın açıklamasında bulundu.

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://www.korkutelimanset.com

Dün öğlen Cuma Namazı çıkışında Çayırlı Camii önünde yapılan basın açıklmasında İHH Korkuteli temsilcisi Şaban Dişli “ Bismillahirrahmanirrahim

“Allah'ın mescidlerinde O'nun adının anılmasına engel olan ve onların harap olmasına çalışandan daha zalim kim vardır! Aslında bunların oralara ancak korkarak girmeleri gerekir. (Başka türlü girmeye hakları yoktur.) Bunlar için dünyada rezillik, ahirette de büyük azap vardır.”(Bakara 114)Saygıdeğer Basın Mensupları, Kıymetli Korkuteli’liler

Bugün günlerden Kudüs...

Kudüs'ü ve Mescid-i Aksa'yı esaretten kurtarma kararlılığımızı bir kez daha teyit etmek, işgalci yahudinin Kudüs’te her geçen gün artarak devam eden cürümlerini tel’in etmek ve kamuoyu ile paylaşmak için ve Filistin davasına sadakatimizi ortaya koymak adına bugün burada toplandık.” Dedi.

 

“Mescidimiz işgal altındaysa islam dünyası da işgal altında olmuştur.”

 

Dişli “Tarih boyunca islam dünyası ne zaman zayıf kaldıysa Mescid-i Aksamız da mahzun olmuştur. Mescidimiz işgal altındaysa islam dünyası da işgal altında olmuştur. Yine böyle acı bir dönem yaşıyoruz. İçimiz kan ağlıyor, ciğerimiz parçalanıyor ve aciz kalıyoruz. Rabbimize ellerimizi açıp yalvarmaktan başka çare ve çözüm üretemiyoruz. Bu da bizi mahvediyor. İslam dünyasının çiğerine saplanmış bu hançeri çekip atamıyoruz. Her geçen gün bizin acziyetimiz bu Siyonist aşağılıkları cesaretlendiriyor. Her defasında bir adım daha zulümlerini arttırıyorlar. Her defasında adeta bizi deniyorlar ve tepkilerimizi ölçüyorlar. Her şeye rağmen Türkiye’den gelen tepkileri çok önemsediklerini biliyoruz. Onun için bu gün buraya Allah’a ve tarihe şahitliğimizi sunmaya geldik. Her ne kadar bu zulme verilmesi gereken cevabın böyle olmayacağını çok iyi biliyorsak da yöneticilerimizi Siyonistlere karşı tepki koymaya, bu zulme dur demelerini istemeye geldik. Mescid-i Aksa bizim imtihanımızdır. Hem de gelecek nesillere bırakacağımız bir rüşd isbatıdır. Tarihin bizleri başarısız ve korkak bir nesil olarak kaydetmesine asla razı olamayız. Bizler bu çağa bir damga vurarak gitmek istiyoruz. Anın vacibi neyse onu yılmadan korkmadan yerine getirebilmeliyiz. Bu gün de dâhil olmak üzere Siyonist İsrail’in Mescid-i Aksa’da estirdiği terör artarak devam ediyor. Diyanet İşleri Başkanımız Kudüs’ e gittiğinde kendisine “Vallahi siz buradayken ben hutbeye çıkamam. Bu Selahaddin'in minberidir. Bu Sultan Selim'in minberidir. Lütfen siz çıkın" diyerek O’nu Mescid-i Aksda’da hutbe okumaya davet eden ve Allah-u Ekber nidaları arasında göz yaşlarıyla Türkiye’den gelen misafirinin, Sn. Diyanet İşleri Başkanımızın irad ettiği hutbe ile kendinden geçen, Filistin’in kanaat önderlerinden Kudüs eski Müftüsü ve Kudüs Yüksek İslami Heyet Başkanı Şeyh İkrime Sabri, yatsı namazı esnasında Mescid-i Aksa’nın giriş kapısında cemaate saldıran terör devleti askerlerince plastik mermi ile vurularak yaralandı. Mescidi Aksa daki işgal ve An itibariyle Filistinli Müslümanların işgal güçlerine direnişi devam ediyor.

1994 yılında El-Halil’de İbrahim el Halil Camiinde sergilenen oyun şimdi Mescid-i Aksâ’da sergilenmek isteniyor. Mescid-i Aksâ’yı bir Yahudi Tapınağına dönüştürme planı sistematik olarak işlemeye devam ediyor…

Bugün yaşananlar bir ilk değil… Biz bir olmadıkça, birlik olmadıkça son da olmayacak. Emperyalist Batı’nın adeta İslam coğrafyasının göğsüne sapladığı bir hançer gibi duran işgalci Yahudi devleti kendi meş’um emellerine ulaşmak için fitne üretmeye devam edecek.

Unutmayalım… Yeryüzünde Allah için kurulan ikinci mescid, ilk kıblemiz ve Mirac’ın mekânı olan mübarek Mescid-i Aksâ ve Kudüs’ü 1099’da işgal eden ilk Haçlı sürüsü, 70 bin Müslüman’ı -hem de büyük çoğunluğunu Mescid-i Aksâ’nın haremine doldurarak- vahşice katletmişti. İslâm dünyasının paramparça bir görüntü arz ettiği ve Müslümanların birbirleriyle beylik ve benlik kavgası, mezhep ve meşrep yarışı yaptığı bir zamanda gelmişti bu meş’ûm saldırı, işgal ve katliam… Ve bu mübarek mekânın tekrar kurtarılması için tam 88 yıl beklemek gerekmişti…

Ne yazık ki, ibret alınmayınca tarih tekerrür ediyor: İslâm dünyası bugün yine paramparça! İsrail’e karşı en küçük bir varlık gösteremeyen Suudi Arabistan-Mısır-Birleşik Arap Emirlikleri-Bahreyn-Kuveyt beşlisi Katar’a ambargo uyguluyor; Suriye, Yemen, Irak, Libya vb. ülkelerde iç savaş devam ediyor; dünyanın birçok yerinde Müslüman Müslüman’ın kanını döküyor; dahası büyük şeytani güçler bölgesel bir Şii-Sünni savaşı çıkarmak için bütün entrikaları çeviriyorlar… 

Ve bugünün “son haçlıları” olan Siyonistler fırsatı kaçırmayıp Mescid-i Aksâ’yı işgal ediyor ve Müslüman kanı döküyorlar. İlk Haçlıların yaptığı gibi Mescid-i Aksâ’da ezanlar susturulup, namazlar yasaklanıyor… Ve 1967’den beri ilk kez Mescid-i Aksâ’da Cuma namazı kılınamıyor…

Kudüs fatihi Salâhaddin,“Dostlarıyla uğraşanlar, düşmanlarıyla savaşamazlar”demişti…

Evet, birbiriyle uğraşan Müslüman dünya, Siyonist katillere karşı mücadele verebilir mi?

Bilelim ki, gönlünde ve gündeminde Kudüs olmayan her Müslüman kusurludur. Çünkü Kudüs Allah’ın ayetlerinden bir ayettir… Kudüs bizim için stratejik, politik, ekonomik bir amaç değil, imanî bir meseledir. Biz Müslümanlara göre; Mekke Allah’ın haremi, Medine Nebi (sav)’in haremi, Kudüs “ümmetin haremi” dir… Ve bu gün ümmetin haremi işgalci yahudinin necis postallarının altında çiğnenmektedir.

Mescid-i Aksâ, İsra Sûresi’nin 1.âyetinde açıklandığı üzere “çevresi mübarek kılınan” kutlu bir mekan; Allah Rasûlü’nün açıkladığı üzere de “yeryüzünde Allah için kurulan ikinci mesciddir” (Buhari, Enbiya 40; Müslim, Mesâcid 1,2.).

Onun için “Önce Kudüs” diyoruz…

Kudüs sadece Kudüslülerden sorulmayacak…

Kudüs bir Filistin sorunu değil, Arap sorunu değil, insanlık sorunudur… Kuru bir toprak davası değil, insanlığın kurtuluşunun kapısıdır Kudüs… Kudüs’ün özgürlüğü ümmetin özgürlüğü demektir…

Öyleyse gün, Kudüs için bir şeyler yapma, Mescid-i Aksâ’yı yalnız bırakmama günüdür…

Ümmetin Son Kalesi Düşmesin Diye…

Evet, bugün Kudüs, en zor günlerinde bizden gür bir ses bekliyor!

Bizler;

Bütün Ümmet-i Muhammed’i,

Ümmetin âlimlerini, kanaat önderlerini, devlet yetkililerini ve yöneticilerini,Uluslararası kurum ve kuruluşları Kudüs’ün özgürlüğü için hep birlikte harekete geçmeye, konuyu Türkiye ve dünya gündemine taşımaya, Kudüs’ün yeniden İslâmî kimliğine kavuşturulmasını sağlamaya ve Siyonist rejimin Mescid-i Aksâ’yı yıkma plânlarını engellemek amacıyla sonuç alıcı adımlar atmaya davet ediyoruz.

Özellikle ümmetin umudu, mazlumların duası olan Anadolu’dan ve Devletimizden acil ve somut adımlar bekliyoruz.

Kudüs! Ey! Yürek yangını şehir, Ey! Miraç’ın tek şahidi. Ey! Kentlerin en acılısı. Ey! Peygamberler kokulu, Yerin göklere en yakın avlusu. Sana sevdamız hiç bitmedi bitmeyecek.

Ya Rab !

Bizi izzetli ve şerfli kulların arasına ilhak eyle! Bizi, hakka ve tarihe şahitliğini namus bilenlerle, direnenlerle birlikte yaşat ve onlarla birlikte dirilt. Ümmeti, büyük ve küçük tüm şeytanların tuzaklarından, sureti Hak’tan görünen hainlerden muhafaza eyle. Gönül coğrafyamızdaki direniş hareketlerine yönelik tuzak kuranları kahreyle!

Ya Rab !

Gönül coğrafyamızın na mütenahi sınırları içideki tüm Müslüman kardeşlerimizi ve dünyanın tüm mazlumlarını arzına varis kıl, müstekbirlerin saltanatlarını bizim ellerimizle devir, zalimlerden intikamına bizleri memur et. Hepimizi özgür Kudüs’te, Mescid-i Aksa’da kurşunla kaynamış saflar halinde aynı secdede buluştur.

Amin…