Çimen, “ Önce hayatî bir noktanın altını çizmek gerekiyor: Gerçeklerle yüzleşmekten kaçanlar, gerçeklerin zamanla yol açacağı yıkımdan kaçamazlar. Göz ardı edilen her gerçek er ya da geç su yüzüne çıkar ve sadece gerçeklerden doğrudan etkilenenleri değil gerçekleri görmek istemeyenleri de fenâ hâlde sarsar. Yanlış giden bir şeyler olduğunda o yanlışları masaya yatırıp konuşmak yerine hasıraltı etmek bizi bir süre kurtarabilir ama gerçeklerin mutlaka su yüzüne çıkmak gibi bir huyu vardır. Zamanında gerçeklerle yüzleşmeyenleri gerçekler perişan eder. Bu bağlamda yıllardan beri yaptığımız uyarılara milli görüşçüler olarak devam edeceğiz. Son on yılda çok hızlı, baş döndürücü bir sosyal ve kültürel çözülme yaşanıyor: Toplum, kabuk değiştiriyor: Değerlerimiz hızla aşınırken, sosyal yapımız ve dokumuz büyük bir sarsıntıyla karşı karşıya.Kurulan Kapitalist ve menfaatperest sistem öyle bir noktaya gelmiştir ki kötülük çok hızlı çoğalan bir virüs gibi toplum içinde yayılmaktadır. Özellikle internetin küreselleşmesi ile birlikte ahlaksızlık bilhassa gençler arasında son haddine gelmiştir. Bir yandan toplumu ayakta tutan İslâmî anlam, sembol ve zihniyet haritaları yerle bir oluyor; öte yandansa, değerlerimizin değişim geçirmesinin kaçınılmaz sonucu olarak konformizm.” dedi.
“Bütün sistem değişmelidir”
Çimen, “ Yoksul ve kimsesizlere karşı duyarsızlaşma, çıkar perestlik, kariyer perestlik, egoizm hızla yayılıyor. Toplumun büyük kesimi İslam inancından uzaklaşmaya başlamıştır. Bilhassa gençlik dinden soğumuş tamamen nefsinin arzularının peşine düşmüştür. Ülkeyi yönetenler tarafından tüm bu kötü gidişe dur denilmez, gerekli çalışmalar ivedilikle yapılmaz ise islam kısa zaman içinde azınlık bir inanca dönecektir. Bu konuda diyanet işleri başkanlığının yaptığı çalışmaları takdir ile karşılıyoruz ama hem örgün hem de yaygın eğitim sistemi kökten değiştirmek için çalışma yapılmadıkça hem diyanetin hem de STK'ların çalışmaları bir işe yaramayacaktır. Sadece eğitim sisteminin değişmesi de yeterli değildir. Bütün sistem değişmelidir. Her zaman söylüyoruz biz partilerin alternatifi değiliz, biz sistemin alternatifiyiz. Genç kuşaklarına kültürel aidiyet ve medeniyet bilinci kazandıramayan, klasiklerini özümsetemeyen, bilim, düşünce ve sanat dünyalarını, yeni bir dille, taze bir ruhla yeniden üretemeyen ve gençlerine buradan ışık sunamayan toplumlar, bağımsızlıklarını da, varlıklarını da koruyamazlar ve karanlığa gömülmekten kurtulamazlar! Bizden hatırlatması.” Şeklinde konuştu.