AK Parti oylarıyla Meclis Başkanı İsmet Yılmaz

Meclis’in 26’ncı başkanı, AK Parti Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz oldu. 7 Haziran sonrasında ilk işbirliği testine giren üç muhalefet partisinden MHP’nin ayrışması sonucunda yarışı AK Parti kazandı. İktidar, kendi grubunun 258 oyuyla, devlet protokolünde 2 numaralı makamı muhalefete bırakmadı. Meclis Başkanlığı seçimleri koalisyon ortaklığı konusunda belirgin bir mesaj vermezken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin tavrı, “AK Parti’ye dolaylı destek, koalisyon kapısını araladı” diye yorumlandı

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://www.korkutelimanset.com

TBMM Başkanlığı seçiminde son turda 258 oy alan Yılmaz’ın karşısında CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, HDP’nin desteğiyle 182 oya ulaşabildi. Bu turda 78 geçersiz ve 29 boş oy çıktı. MHP İstanbul Milletvekili Ekmeleddin İhsanoğlu’nun elendiği dördüncü turda grubunun “geçersiz” oy kullanmasıyla MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinden oy almayan AK Partili adayın seçilmesini dolaylı olarak sağladı.

Genel Kurul’da ilk iki tur oylaması önceki gün yapılan Meclis Başkanlığı seçiminde MHP kilit konuma gelmişti. Meclis’te dün son iki tur oylamaya geçilmeden önce Bahçeli’nin “HDP Baykal’a desteğini açıklarsa biz oy vermeyiz” sözlerini destekleyen bir mesaj da hükümet kanadından geldi. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, sosyal medyadan, “MHP, HDP konusunda ilk sınavını verecek. Birlikte hareket görüntüsü bugüne kadarki söylemleri boşa düşürür. Bu bir samimiyet testidir” mesajını paylaştı. Akdoğan’ın bu mesajı ile Bahçeli’nin 48 saatte gelişen tavrı arasında da paralellik gözlendi.

SON ANDA SÜRPRİZ ÇIKIŞBahçeli, beklenen mesajı dün partisinin grup toplantısının ardından Meclis kulisinde verdi. Dördüncü tur için tavrını net olarak açıklayan Bahçeli “Dördüncü turda da kendi adayımıza oylarımızı kullanacağız. 80 milletvekili de orada olacak. Diyeceksiniz ki ‘İki adayın dışında oy pusulasında isim yok. O zaman ne yapacaksınız?’ 80 tane geçersiz oy çıkacaktır” dedi. Bahçeli, “Bu durum muhalefet için toptan bir başarısızlık anlamına gelmez mi?” sorusunu, “Niye muhalefet başarısızlıkla nitelensin, bu bir seçimdir. Herkes iradesini ortaya koyacaktır. MHP’nin iradesi bu” diye yanıtladı.

ÇATI MI KALDI?Bahçeli’nin sözlerini Merkez Yürütme Kurulu toplantısında duyan CHP yöneticileri şoke oldu. Baykal ve CHP’liler, yürüttükleri son dakika kulislerinden bekledikleri sonucu alamadılar. Genel Kurul’a girişinde şaşkın olduğu gözlenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Adayınızı üçüncü turda çeker misiniz?’ sorusuna “Sanmıyorum” karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu, “Çatı aday İhsanoğlu’nu destekler misiniz?” sorusuna “Çatı mı kaldı” yanıtını verdi.CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi de “Yani görünüşte ‘Kimseyi desteklemiyorum’ derken öte taraftan Adalet ve Kalkınma Partisi adayı Meclis Başkanı seçiliyor ise o zaman bir başka ittifak vardır demek burada” dedi. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş üçüncü tura geçilmeden önce “Biz, Dengir Bey dördüncü tura kalsın diye uğraşıyoruz” diye konuştu. HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan da Bahçeli’nin sözlerinin sorulması üzerine “Sayın Bahçeli’nin bugün yaptığı açıklama hepimizi üzdü” demekle yetindi.

ÖN UZLAŞMA İŞARETİ Mİ?Genel Kurul’da alınan sonuç ve kulislere yansıyan hava, düne kadar ağırlıkla “AK Parti-CHP” olarak ifade edilen koalisyon senaryolarında “AK Parti-MHP” seçeneğinin hâlâ masada olduğunu gözler önüne serdi. Bir yandan CHP’ye, AK Parti ile koalisyon yapmayı öneren Bahçeli’nin diğer yandan da “bir uzlaşmanın kapısını aralık tuttuğu” yorumları yapıldı. MHP kurmaylarından bunu doğrulayan bir mesaj alınmazken, AK Parti kulislerinde MHP ile bir hükümet ortaklığının hâlâ ihtimal olduğu, resmi olmayan görüşmelerde bakanlık paylaşımı ve ilkelerde ilerleme sağlandığı iddia edildi. Bahçeli’nin dün grup toplantısındaki, “Eğer tüm alternatifler tüketilir ve istikrarsızlık baş gösterirse, Türkiye’yi Allah’ın izniyle namerde muhtaç etmeyiz, sorumluluktan kaçmayız” sözleri de olası bir ön uzlaşma işareti olarak yorumlandı.

VE YILMAZ BAŞKAN

548 milletvekilinin katıldığı üçüncü tur oylamada Yılmaz 259, Baykal 129, İhsanoğlu 80, Fırat 78 oy aldı. Bu turda CHP iki fire verdi. HDP’den mazeretli bir vekil oylamaya katılmazken, gruplarına göre Fırat 1 eksik, Yılmaz da 1 fazla oy aldı. Anayasa gereği son turda en fazla oyu alan Yılmaz ile Baykal yarıştı. Gizli yapılan oylamada grup kararı alınamazken, Bahçeli’nin milletvekillerine verdiği talimat, iki farkla sonuca aynen yansıdı. 547 milletvekilinin katıldığı son turda Yılmaz 258, Baykal 182 oy aldı. Finalde 78 geçersiz, 29 boş oy çıktı. Böylece iki eksik dışında MHP grubunun tamamının geçersiz oy kullandığı görüldü. Serbest bırakılan HDP grubundan 50 oy Baykal’a yönelirken, 29 kişi boş oy kullanmayı tercih etti. Toplantının finalinde katip üyenin dil sürçmesi gülüşmelere neden oldu. AK Partili katip üye, Baykal için “Geçici Meclis Başkanıydı” ifadesini kullandı.

Anayasa dedi başkanlık demedi

YENİ TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, teşekkür konuşmasına Meclis’in ilk başkanı, Cumhuriyet’in kurucusu Atatürk başta olmak üzere tüm eski başkanları anarak başladı. Yeni anayasa çağrısında bulunan Yılmaz, başkanlık sisteminden söz etmezken Cumhurbaşkanı’nın kuvvetler ayrılığındaki yerine güçlü vurgu yaptı:“Burası demokrasinin kalbidir. Yapacak çok işimiz var, vaktimiz az, kum saati işlemeye başladı. Milletimiz, Meclisimizden öncelikle yeni bir anayasa beklemektedir. Ülkemizin ulaştığı demokratik ve siyasi seviye yeni bir anayasayı zorunlu kılmaktadır. Hukukun üstünlüğü, güçler ayrılığı, çoğulculuk gibi anayasaların olmazsa olmazlarını dikkate alarak yeni bir anayasa yapmamız gerekir. Toplumun tüm kesimlerinin de mümkün olduğunca bu sürece katılmasıyla herkesin sahip çıkacağı yeni bir anayasa yapılabilir. Kuvvetler ayrılığı hiçbir şekilde güçler kavgası değildir. Kuvvetler ayrılığı, Cumhurbaşkanı’nın koordinasyonunda belli devlet yetkilerinin kullanılmasından ibaret medeni bir işbirliği ve işbölümüdür. Birlikte yaşamanın kuralı, diğerini olduğu gibi kabul etmekten geçer. Bize düşen farklı görüş ve yaşam biçimlerini oldukları gibi kabul etmektir. Farklılıklarını bir arada yaşatabilen bir Türkiye ile geleceğe umutla bakabiliriz.”