Doğuştan kalça çıkığı, çocuklarda sık görülen, erken anlaşılıp tedavi edilmezse kalıcı sakatlıklara yol açabilen bir sorundur. Üst bacak kemiğinin başı ile kalça eklemi arasında değişik derecelerde uyumsuzluk vardır. Bebek anne karnında gelişirken oluşan bazı problemler, kalça çıkığına neden olur. Kızlarda, ilk bebeklerde, makat gelişiyle doğan bebeklerde ve ailede kalça çıkığı öyküsü olanlarda daha sık görülmektedir.
Her yeni doğan yüz bebekten birinde görülmekle birlikte, ailelerinde kalça çıkığı varsa bu oran % 20–30 olmaktadır diyen Özel Medi Yaşam Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Levent Arıcan, anne karnında ters duran bebeklerin de kalça çıkığı olma ihtimallerinin diğer bebeklere oranla daha fazla olduğunu söyledi.
Yapılan araştırmalar kız çocuklarının ise erkek çocuklarına oranla 6–9 kat daha fazla DKÇ olduğunu gösterirken, annenin ilk doğan bebeğinin de risk grubunda olduğunu gösteriyor.
Doğuştan kalça çıkığına sebep olabilecek çevresel-doğum sonrası sebepler de olduğunu belirten Dr. Arıcan, ailelere bu konuda tavsiyelerde bulundu.
Kundak geleneğinin eskisi kadar yaygın olmasa da Anadolu’da hala yaygın olduğunu söyleyen Dr. Arıcan, “Kundak yapmayın, bir günlük uygulama bile kalça çıkığına yol açabilir” dedi ve sözlerine şöyle devam etti; Bebeği yatarken rahat bırakın, bebek bacaklarını iki yana açacaktır, ortada birleştirmeye çalışmayın. Altını değiştirirken ayaklarından tutup kaldırmayın, kalçanın altından destekleyin. Rahat ve bacak hareketlerini engellemeyecek giysiler giydirin. Kucağınızda taşırken bacaklarını ayırıp belinize oturtun” dedi.
Op. Dr. Levent Arıcan, “Bebeğin bir bacağı diğerine göre kısa ise, bebek yüzükoyun yatırıldığında uyluk kısmındaki kıvrımlar karşılıklı gelmiyorsa, ailelerin hemen bir uzmana gitmesi gerektiğini söyledi.
Doğumdan sonraki ilk muayenede tanı koyulabileceğini ancak, dikkatli muayenelere rağmen birinci yaşın sonlarına kadar doğuştan kalça çıkığının gözden kaçabildiğini belirten Op. Dr. Levent Arıcan, “Özellikle ilk 6 ayda erken tanı ile fark edilen DKÇ hastalarında iyileşme neredeyse %100 olur. Tanıda doktorun muayenesi çok önemlidir. Ancak muayenede kalça çıkığı tanısı koymak her zaman mümkün olmayabilir. Birinci ayın sonunda yapılacak kalça ultrasonografisi ile tanı kesinleşir, 4. aydan sonra kalça ultrasonografisinin değeri azalır ve röntgen çektirmek gerekir” dedi.
Kalça çıkığının ilk 6 ayda teşhis edilmesi durumunda özel bir cihazla (Pavlik Bandajı) basitçe tedavisi mümkünken, ilerleyen dönemlerde tedavi giderek zorlaşmaktadır. Altıncı aydan sonra ise, genel anestezi altında kalçanın kapalı olarak yerine oturtulması ve alçı tedavisi gereklidir. Doğumdan sonra birinci yılda teşhis edilen kalça çıkığında ise açık cerrahi girişimlerin yapılması gerekmektedir.