Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, Korkuteli Manşet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Sezen Gürbüz ile yaptığı röportajda Korkuteli’nin deprem haritasını anlattı. Çeltik, “ Korkuteli olası bir depreme hazır değil.” dedi.
Haber Giriş Tarihi: 01.10.2019 08:44
Haber Güncellenme Tarihi: 01.10.2019 08:44
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.korkutelimanset.com
Geçtiğimiz
günlerde İstanbul’da yaşanan ve yer yer artçıları devam eden deprem, ülkemizin
ve ilçemizin gündemine yeniden depremi getirdi. Dün sabah gazetemiz Yazı İşleri
Müdürü Sezen Gürbüz, kendisi de Korkutelili olan ve Korkuteli’yi yakından
tanıyan Antalya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Bayram Ali Çeltik ile
röportaj yaptı. Gürbüz’ün sorunlarını cevaplayan Çeltik, “ Korkuteli olası bir
depreme hazır değil.” dedi.
Gürbüz: Merhaba Bayram Ali bey
kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Çeltik:Ben aslen Korkuteliliyim, ailem hala
burada yaşıyor. Antalya Jeoloji Mühendisleri Odası Şube Başkanıyım, Isparta ve
Burdur temsilcilikleri bize bağlı. Bu bölgeden sorumlu şube başkanıyım. Bizlere
bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim.
Gürbüz:
Malum yakın zamanda İstanbul’da bir deprem oldu ve deprem yeniden ülke
gündemine oturdu. Önce ilimizden başlayarak Antalya ve Korkuteli’nin deprem
haritasını çıkaracağız. Başkanım Antalya olası bir depreme hazır mı?
Çeltik:
Öncelikle Antalya olası bir depreme hazır değil. Türkiye’nin hiçbir yeri
depreme hazır değil demek biraz ağır olabilir ama ilimizden konuşacak olursak
Antalya kesinlikle depreme hazır değil. Antalya’nın doğusunda Aksu Fay Sistemi,
batısında Fethiye Burdur Fay Sistemi ile Kemer, Korkuteli, Döşemealtı Fay
Sistemleri bulunmaktadır. Yine hemen güney kesimde Kıbrıs Yayı var. Bu aktif
sistemler sebebiyle Antalya’da yıkıcı depremler beklenmektedir. Bunun kanıtını
Antik kalıntıların yazıtlarına baktığımız zaman net olarak görebiliyoruz. Son
yüz yıl içinde aletsel ölçümlerde Antalya’da yıkıcı bir deprem olmamıştır ama
bu olmayacağı anlamına da gelmemektedir. Antalya da maalesef bu konuda yeteri
kadar hazır değil.
Gürbüz:
Antalya’nın deprem haritası nedir, kaçıncı deprem bölgesinde yer alıyor?
Çeltik:
Daha önce Türkiye için deprem tehlike haritasını birinci, ikinci, üçüncü diye
deprem bölgelerine ayırıyorduk. Fakat AFAD’ın yaptığı yeni çalışma ile artık
deprem bölgeleri tanımını rafa kaldırdık. Eskiden birinci derece, ikinci
derece, üçüncü derece diye belirtilen alanlarda hatlar keskindi ama jeolojide
hatların keskin olmadığını, jeolojik olayların ani bir kesilme yaşamadığını
biliyoruz. Şu an yapay canlı bir harita yapıldı AFAD tarafından. Her deprem
aktivitesi ile kendini güncelleyen bir harita oluşturuldu. Burada ilgili
bölgedeki insanlar AFAD sitesi üzerinden haritaya ulaşıp anlık olarak oradaki
ivme değerine ulaşabiliyorlar. Bunun için artık deprem bölgesi tanımı yapmak
yanlış ama eskiye bakarak ikinci derece deprem bölgesindeyiz diyebiliriz. Artık
böyle bir terim yok. Ama deprem beklenen bölgeler içindeyiz.
Gürbüz:
Peki şimdi ilçemize gelelim, Antalya’nın Batısının ve Korkuteli’nin deprem
haritası nedir?
Çeltik:
Bizim şu anki interaktif haritaya baktığımız zaman, diri faylara ve faylara
baktığımız zaman, batısı doğusuna göre biraz daha şanssız. Batı kesimde yıkıcı
deprem olma ihtimali nispeten yüksek. Çünkü burada aktif fay sistemleri daha
fazla. Özellikle Ege Bölgesindeki grabenlere yakın, Fethiye Burdur Fay Sistemi
var. Yine batıda Kaş’ta bir fay sistemi bulunmakta. Bu nedenle baktığımız zaman
Antalya’nın batısı Antalya merkezine göre daha şanssız. Gevşek, ince çökellerin
olduğu zemin yapısı da deprem riskini arttırıyor. Doğal olarak yıkıcı etkisi
daha fazla olacaktır.
Gürbüz:Korkuteli’nin deprem haritası nedir?
Çeltik:
Korkuteli’nde
biz bunu ikiye ayırıyoruz, tarihsel ve aletsel ölçüm yani 1900 yılı öncesi
(tarihsel) ve 1900 yılı sonrası (aletsel). 1900 yılı öncesi depremlere biz
tarihsel depremler diyoruz. Çünkü orada aletle bir ölçüm yok. Sadece depremin
bıraktığı izlerden yola çıkarak tahminlerde bulunuyoruz. Ama 1900 sonrası
yıllardan bugüne kadar aletsel ölçümler yapılmış. Bu yüz yıllık süre içinde
Korkuteli’nde olan ciddi bir deprem aslında yok fakat geçmişte tarihsel
depremlere baktığımız zaman ciddi depremler olmuştur. Korkuteli biraz önce
bahsettiğimiz gibi Kemer-Korkuteli-Döşemealtı Fay Sistemi ile yine
Fethiye–Burdur Fay Sistemi ile sarılmış durumdadır. Bu demek oluyor ki
Korkuteli’nde de yıkıcı depremler söz konusu. Buradan Korkuteli’nin de depreme
hazır olmadığını net olarak söyleyebiliriz. Çünkü imar affı ile birlikte
mühendislik hizmeti almamış onlarca yapı stokumuz var. Sıkıntılı yapılar var. Gezdiğim
kadarı ile deprem toplanma alanları yok. Normalde deprem olduktan hemen sonra
insanların toplanabileceği bir araya geldiği, birkaç gün kalabilecekleri bir
toplanma alanı yok.Şu an varsa bile
muhakkak ki vardır şu an insanlar yeterince bilgi sahibi değiller ve yeterince
bilgilendirme ve tabela yok. Burada önemli olan şu; deprem öldürmez, insanların
yaptığı ihmaller öldürüyor. Deprem kötü bir şey değildir. Deprem olunca yer
kabuğu hareket eder, yer değişimleri olur. Dağlar, göller oluşur, canlı çeşitliliği
de artar. Yerin altındaki sıcak sular yukarıya çıkar. Ne yazık ki insanların
bilinçsiz olması, jeoloji bilimine önem verilmemesi sağlıksız binaların çokluğu
can ve mal kaybına neden olur.
Gürbüz:
Korkuteli’nde olası bir deprem için neler yapılmalı ne gibi önlemler alınmalı,
belediyeye, kaymakamlığa, STK’lara ne gibi görevler düşüyor?
Çeltik:
Burada tüm kurumlar iş birliği içinde olmalı. Korkuteli Belediyesi,
kaymakamlık, AFAD ile veya bununla ilgili sivil toplum kuruluşları ile bir
araya gelinmeli ve insanlar bilinçlendirilmeli. Hatta buna okullardan
başlanmalı. İkincisi zaten binalarımız güvenli olduktan sonra korkmamıza gerek
yok. Örneğin Japonya’da 7 büyüklüğünde depremler olur ama binaların sağlıklı
yapılmış olması sayesinde yıkım olmaz. Binaları sağlıklı yaparak can ve mal
kayıplarının önüne geçebiliriz. Son deprem yönetmeliğine göre binalarımız
dayanıklı yapılıyor ama zemin etütleri yapılmadığı için sağlıksız temellere
oturtulduğu zaman yıkılma oluyor. Bunun içinde öncelikle belediyelerde bir Jeoloji
Mühendisinin olması lazım. İkincisi faya yakın veya depremden daha çok
etkilenecek yerler bir program dâhilinde imara sokulmalı. İlçemizde özellikle
zemin etütleri iyi yapılmıyor. Siz üst yapıyı ne kadar iyi yaparsanız yapın alt
yapıyı kontrol etmezseniz, yani bina temelinin nereye oturduğuna dikkat
etmezseniz, üst yapıyı ne kadar iyi yaparsanız yapın yıkıcı etkisi olacaktır.
Bu nedenle Korkuteli Belediyesinde bir meslektaşımızın, bir Jeoloji Mühendisin
olması lazım ki zemin etütleri kontrollü yapılabilsin. Özellikle kazı
kontrolleri bizim için çok önemli.
Gürbüz:
Peki baştan beri konuşuyoruz ve çok önemli dediniz, Zemin Etüdü nedir?
Çeltik:
Binalara
ruhsat almadan önce mimari proje çizilir, statik proje çizilir ve zeminin
litolojisini tanımlayan bir rapor hazırlanır. Bu rapor içinde iki tane yöntem
var. Biri araştırma çukuru, diğeri kat yüksekliği iki ve daha fazla olan
yerlerde yapılan sondaja dayalı çalışmalardır. Korkuteli Belediyesinde de
sondaj kontrolü olmadığı için meslektaşlarımız sağlıksız raporlar hazırlıyor.
Bunun için buraya sondaj makinesi gelmeli ve yerinde arazi deneyleri yapılmalı.
Ve bu çalışmalar belediyedeki jeoloji mühendisi tarafından kontrol etmeli. Yine
köylerde yamaç üzerinde kazılı oturulan yerler var. O da uzun vadede oturma ve
kaymalara neden oluyor. Bunun için biz kazı kontrolü ve sondajı önemsiyoruz.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Korkuteli depreme hazır değil
Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, Korkuteli Manşet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Sezen Gürbüz ile yaptığı röportajda Korkuteli’nin deprem haritasını anlattı. Çeltik, “ Korkuteli olası bir depreme hazır değil.” dedi.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan ve yer yer artçıları devam eden deprem, ülkemizin ve ilçemizin gündemine yeniden depremi getirdi. Dün sabah gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Sezen Gürbüz, kendisi de Korkutelili olan ve Korkuteli’yi yakından tanıyan Antalya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Bayram Ali Çeltik ile röportaj yaptı. Gürbüz’ün sorunlarını cevaplayan Çeltik, “ Korkuteli olası bir depreme hazır değil.” dedi.
Gürbüz: Merhaba Bayram Ali bey kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Çeltik: Ben aslen Korkuteliliyim, ailem hala burada yaşıyor. Antalya Jeoloji Mühendisleri Odası Şube Başkanıyım, Isparta ve Burdur temsilcilikleri bize bağlı. Bu bölgeden sorumlu şube başkanıyım. Bizlere bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim.
Gürbüz: Malum yakın zamanda İstanbul’da bir deprem oldu ve deprem yeniden ülke gündemine oturdu. Önce ilimizden başlayarak Antalya ve Korkuteli’nin deprem haritasını çıkaracağız. Başkanım Antalya olası bir depreme hazır mı?
Çeltik: Öncelikle Antalya olası bir depreme hazır değil. Türkiye’nin hiçbir yeri depreme hazır değil demek biraz ağır olabilir ama ilimizden konuşacak olursak Antalya kesinlikle depreme hazır değil. Antalya’nın doğusunda Aksu Fay Sistemi, batısında Fethiye Burdur Fay Sistemi ile Kemer, Korkuteli, Döşemealtı Fay Sistemleri bulunmaktadır. Yine hemen güney kesimde Kıbrıs Yayı var. Bu aktif sistemler sebebiyle Antalya’da yıkıcı depremler beklenmektedir. Bunun kanıtını Antik kalıntıların yazıtlarına baktığımız zaman net olarak görebiliyoruz. Son yüz yıl içinde aletsel ölçümlerde Antalya’da yıkıcı bir deprem olmamıştır ama bu olmayacağı anlamına da gelmemektedir. Antalya da maalesef bu konuda yeteri kadar hazır değil.
Gürbüz: Antalya’nın deprem haritası nedir, kaçıncı deprem bölgesinde yer alıyor?
Çeltik: Daha önce Türkiye için deprem tehlike haritasını birinci, ikinci, üçüncü diye deprem bölgelerine ayırıyorduk. Fakat AFAD’ın yaptığı yeni çalışma ile artık deprem bölgeleri tanımını rafa kaldırdık. Eskiden birinci derece, ikinci derece, üçüncü derece diye belirtilen alanlarda hatlar keskindi ama jeolojide hatların keskin olmadığını, jeolojik olayların ani bir kesilme yaşamadığını biliyoruz. Şu an yapay canlı bir harita yapıldı AFAD tarafından. Her deprem aktivitesi ile kendini güncelleyen bir harita oluşturuldu. Burada ilgili bölgedeki insanlar AFAD sitesi üzerinden haritaya ulaşıp anlık olarak oradaki ivme değerine ulaşabiliyorlar. Bunun için artık deprem bölgesi tanımı yapmak yanlış ama eskiye bakarak ikinci derece deprem bölgesindeyiz diyebiliriz. Artık böyle bir terim yok. Ama deprem beklenen bölgeler içindeyiz.
Gürbüz: Peki şimdi ilçemize gelelim, Antalya’nın Batısının ve Korkuteli’nin deprem haritası nedir?
Çeltik: Bizim şu anki interaktif haritaya baktığımız zaman, diri faylara ve faylara baktığımız zaman, batısı doğusuna göre biraz daha şanssız. Batı kesimde yıkıcı deprem olma ihtimali nispeten yüksek. Çünkü burada aktif fay sistemleri daha fazla. Özellikle Ege Bölgesindeki grabenlere yakın, Fethiye Burdur Fay Sistemi var. Yine batıda Kaş’ta bir fay sistemi bulunmakta. Bu nedenle baktığımız zaman Antalya’nın batısı Antalya merkezine göre daha şanssız. Gevşek, ince çökellerin olduğu zemin yapısı da deprem riskini arttırıyor. Doğal olarak yıkıcı etkisi daha fazla olacaktır.
Gürbüz: Korkuteli’nin deprem haritası nedir?
Çeltik: Korkuteli’nde biz bunu ikiye ayırıyoruz, tarihsel ve aletsel ölçüm yani 1900 yılı öncesi (tarihsel) ve 1900 yılı sonrası (aletsel). 1900 yılı öncesi depremlere biz tarihsel depremler diyoruz. Çünkü orada aletle bir ölçüm yok. Sadece depremin bıraktığı izlerden yola çıkarak tahminlerde bulunuyoruz. Ama 1900 sonrası yıllardan bugüne kadar aletsel ölçümler yapılmış. Bu yüz yıllık süre içinde Korkuteli’nde olan ciddi bir deprem aslında yok fakat geçmişte tarihsel depremlere baktığımız zaman ciddi depremler olmuştur. Korkuteli biraz önce bahsettiğimiz gibi Kemer-Korkuteli-Döşemealtı Fay Sistemi ile yine Fethiye–Burdur Fay Sistemi ile sarılmış durumdadır. Bu demek oluyor ki Korkuteli’nde de yıkıcı depremler söz konusu. Buradan Korkuteli’nin de depreme hazır olmadığını net olarak söyleyebiliriz. Çünkü imar affı ile birlikte mühendislik hizmeti almamış onlarca yapı stokumuz var. Sıkıntılı yapılar var. Gezdiğim kadarı ile deprem toplanma alanları yok. Normalde deprem olduktan hemen sonra insanların toplanabileceği bir araya geldiği, birkaç gün kalabilecekleri bir toplanma alanı yok. Şu an varsa bile muhakkak ki vardır şu an insanlar yeterince bilgi sahibi değiller ve yeterince bilgilendirme ve tabela yok. Burada önemli olan şu; deprem öldürmez, insanların yaptığı ihmaller öldürüyor. Deprem kötü bir şey değildir. Deprem olunca yer kabuğu hareket eder, yer değişimleri olur. Dağlar, göller oluşur, canlı çeşitliliği de artar. Yerin altındaki sıcak sular yukarıya çıkar. Ne yazık ki insanların bilinçsiz olması, jeoloji bilimine önem verilmemesi sağlıksız binaların çokluğu can ve mal kaybına neden olur.
Gürbüz: Korkuteli’nde olası bir deprem için neler yapılmalı ne gibi önlemler alınmalı, belediyeye, kaymakamlığa, STK’lara ne gibi görevler düşüyor?
Çeltik: Burada tüm kurumlar iş birliği içinde olmalı. Korkuteli Belediyesi, kaymakamlık, AFAD ile veya bununla ilgili sivil toplum kuruluşları ile bir araya gelinmeli ve insanlar bilinçlendirilmeli. Hatta buna okullardan başlanmalı. İkincisi zaten binalarımız güvenli olduktan sonra korkmamıza gerek yok. Örneğin Japonya’da 7 büyüklüğünde depremler olur ama binaların sağlıklı yapılmış olması sayesinde yıkım olmaz. Binaları sağlıklı yaparak can ve mal kayıplarının önüne geçebiliriz. Son deprem yönetmeliğine göre binalarımız dayanıklı yapılıyor ama zemin etütleri yapılmadığı için sağlıksız temellere oturtulduğu zaman yıkılma oluyor. Bunun içinde öncelikle belediyelerde bir Jeoloji Mühendisinin olması lazım. İkincisi faya yakın veya depremden daha çok etkilenecek yerler bir program dâhilinde imara sokulmalı. İlçemizde özellikle zemin etütleri iyi yapılmıyor. Siz üst yapıyı ne kadar iyi yaparsanız yapın alt yapıyı kontrol etmezseniz, yani bina temelinin nereye oturduğuna dikkat etmezseniz, üst yapıyı ne kadar iyi yaparsanız yapın yıkıcı etkisi olacaktır. Bu nedenle Korkuteli Belediyesinde bir meslektaşımızın, bir Jeoloji Mühendisin olması lazım ki zemin etütleri kontrollü yapılabilsin. Özellikle kazı kontrolleri bizim için çok önemli.
Gürbüz: Peki baştan beri konuşuyoruz ve çok önemli dediniz, Zemin Etüdü nedir?
Çeltik: Binalara ruhsat almadan önce mimari proje çizilir, statik proje çizilir ve zeminin litolojisini tanımlayan bir rapor hazırlanır. Bu rapor içinde iki tane yöntem var. Biri araştırma çukuru, diğeri kat yüksekliği iki ve daha fazla olan yerlerde yapılan sondaja dayalı çalışmalardır. Korkuteli Belediyesinde de sondaj kontrolü olmadığı için meslektaşlarımız sağlıksız raporlar hazırlıyor. Bunun için buraya sondaj makinesi gelmeli ve yerinde arazi deneyleri yapılmalı. Ve bu çalışmalar belediyedeki jeoloji mühendisi tarafından kontrol etmeli. Yine köylerde yamaç üzerinde kazılı oturulan yerler var. O da uzun vadede oturma ve kaymalara neden oluyor. Bunun için biz kazı kontrolü ve sondajı önemsiyoruz.
En Çok Okunan Haberler