Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve Covid-19 adı verilen hastalığa yol açan Coronavirüs 120'den fazla ülkeye yayıldı. Hastalığın yayılışı ile bir çok ülkede yiyecek stoklarına yönelmeye yol açtı.
Haber Giriş Tarihi: 19.03.2020 11:46
Haber Güncellenme Tarihi: 19.03.2020 11:46
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.korkutelimanset.com
2019 yılının sonlarında ateş, öksürük ve nefes darlığı gibi solunum yolu belirtileri gelişen bir grup Çinli hastada yapılan araştırmalarla tanımlanan Yeni Korona virüse karşı korunmak için hangi besinlerin tüketilmesi gerektiği konusunda danışanlarımızdan çok sayıda soru almaktayız. Halen tedavisi ve aşısı bulunmayan bu hastalık için korunma önlemlerine dikkat etmeli ve bağışıklık sistemimizi güçlendirmeye çalışmalıyız. Yeterli uyku, stresten uzak durmak, egzersiz yapmak, hijyen kurallarına uymak, sigara ve alkol kullanmamak özetle sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek ilk basamakta yapmamız gerekenler arasında yer alır.
KORONAVİRÜSTEN KORUNMAK İÇİN BESLENMENİZE ÖNEM GÖSTERİN
Sadece korona değil diğer bir çok hastalıkta olduğu gibi bağışıklık sistemimizi güçlendirip olası tehlikeleri minimuma indirmeliyiz. Yaşamın her döneminde yeterli ve dengeli beslenme sağlığın korunması için esastır. Bu nedenle, beş besin grubunda bulunan çeşitli besinler yeterli miktarlarda alınmalıdır. Düzenli ve dengeli beslenmeye yani yeterli sıvı almaya, kaliteli protein, doğal sebze/meyve, tam tahıl, bakliyat, vitamin, mineral ve antioksidanlardan zengin beslenmeye çalışmalıyız.
Bağışıklık sistemini güçlendirici özelliği olan A ve C vitamini gibi antioksidan vitaminlerden zengin, havuç, brokoli, kabak, lahana, karnabahar, maydanoz gibi sebzelerin yanı sıra kış aylarında bolca bulunan portakal, mandalina, elma gibi meyvelerin tüketimi önemlidir.
Mevsimine uygun en az 5 porsiyon sebze meyve tüketilmesi önerilmektedir. Meyve ve sebzeleri iyice yıkamayı, koyu yeşil yapraklıları sirkeli suda bekletmeyi ihmal etmeden, hijyenik koşulları sağlayarak tüketmeye özen gösterin.
Sarımsak, pırasa ve soğan gibi soğangiller içeriğindeki sülfürlü bileşenleri ile bağışıklık sistemini desteklerken aynı zamanda içeriğindeki bu bileşenler ile doğal antibiyotik görevi görürler.
E vitamini de bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde etkilidir. Soğuk algınlığı ve diğer enfeksiyonlara karşı vücut direncini arttırmaktadır. En iyi kaynaklarından ; yeşil yapraklı sebzeler , kuru baklagiller ve fındık, ceviz gibi yağlı tohumlar günlük beslenmemize yeteri miktarda eklenmelidir.
Zerdeçal, zencefil gibi bağışıklık sistemimizi güçlendiren, kış aylarında sıklıkla kullandığımız kök besinlere günlük beslenmemizde yer vermeliyiz.
Bu dönemde sıvı alımı normalden kat ve kat fazla önem taşımaktadır. Normalden daha fazla su tüketmek kış aylarında bağışıklığa destek olmaktadır. Gün içerisinde en az 10 bardak su içmek önemlidir.
Mevsime uygun olan bitki çaylarını tüketebilirsiniz. Ihlamur, adaçayı, karanfil, zencefil gibi bitki çaylarının antiseptik özellikleri de bulunmaktadır. Herhangi bir rahatsızlık, alerji ya da hamilelik gibi özel bir durum bulunmuyorsa günde 2 fincan sevdiğiniz türde bitki çayını tüketmeniz bağışıklığınızı destekleyecektir.
Probiyotik ve onları besleyen prebiyotikler vücut tarafından kullanılan canlı mikro organizmalardır. Sağlam bağırsak demek sağlam bir bağışıklık demektir. Probiyotikler vücudun daha dirençli olmasını sağlamaktadır. Besinlerin sindirim ve emilimi daha sağlıklı yapılmaktadır. Bunun için fermente besinlere gereken önemi verip kefir, yoğurt, turşu, boza tercih edebilirsiniz.
BESİNLERİ İYİ PİŞİRİN!
Özellikle et ürünlerini bu dönemlerde tüketirken daha dikkatli olun. İç kısımlarının iyice pişmesine dikkat edin. Dışarıda tüketiyorsanız güvendiğiniz bir restorandan yemeniz ve çok pişmiş seçeneğini tercih etmeniz yararınıza olacaktır.
EVİNİZİ HAVALANDIRMAYI İHMAL ETMEYİN
Gripten koruyan ya da gribi önleyen tek bir besin ya da ilaç maalesef ki yoktur. Hijyenik olmak, bulaş riskini en aza indirmektedir. Bu nedenle hangi hastalık, bakteri ya da virüs olursa olsun hijyen koşullarını iyileştirmek fayda sağlayacaktır. Bunun için en basiti elleri sık yıkamaktır. El dezenfektanları eğer eller sıkça yıkanmıyorsa kullanılabilecek alternatiflerdendir. Toplu kullanım yapılan yerlerde havlu yerine tek kullanımlık kağıt peçeteler avantajlıdır. Evinizi, arabanızı, iş yerinizi sıkça havalandırmayı ihmal etmeyiniz.
Özetlemek gerekirse korona virüsün henüz netleşmiş bir tedavisi bulunmamaktadır. En önemli nokta bu ve benzeri hastalıklara yakalanmamak, korunmaktır.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Virüsten korunmak için nasıl beslenmeliyiz?
Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve Covid-19 adı verilen hastalığa yol açan Coronavirüs 120'den fazla ülkeye yayıldı. Hastalığın yayılışı ile bir çok ülkede yiyecek stoklarına yönelmeye yol açtı.
2019 yılının sonlarında ateş, öksürük ve nefes darlığı gibi solunum yolu belirtileri gelişen bir grup Çinli hastada yapılan araştırmalarla tanımlanan Yeni Korona virüse karşı korunmak için hangi besinlerin tüketilmesi gerektiği konusunda danışanlarımızdan çok sayıda soru almaktayız. Halen tedavisi ve aşısı bulunmayan bu hastalık için korunma önlemlerine dikkat etmeli ve bağışıklık sistemimizi güçlendirmeye çalışmalıyız. Yeterli uyku, stresten uzak durmak, egzersiz yapmak, hijyen kurallarına uymak, sigara ve alkol kullanmamak özetle sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek ilk basamakta yapmamız gerekenler arasında yer alır.
KORONAVİRÜSTEN KORUNMAK İÇİN BESLENMENİZE ÖNEM GÖSTERİN
Sadece korona değil diğer bir çok hastalıkta olduğu gibi bağışıklık sistemimizi güçlendirip olası tehlikeleri minimuma indirmeliyiz. Yaşamın her döneminde yeterli ve dengeli beslenme sağlığın korunması için esastır. Bu nedenle, beş besin grubunda bulunan çeşitli besinler yeterli miktarlarda alınmalıdır. Düzenli ve dengeli beslenmeye yani yeterli sıvı almaya, kaliteli protein, doğal sebze/meyve, tam tahıl, bakliyat, vitamin, mineral ve antioksidanlardan zengin beslenmeye çalışmalıyız.
Bağışıklık sistemini güçlendirici özelliği olan A ve C vitamini gibi antioksidan vitaminlerden zengin, havuç, brokoli, kabak, lahana, karnabahar, maydanoz gibi sebzelerin yanı sıra kış aylarında bolca bulunan portakal, mandalina, elma gibi meyvelerin tüketimi önemlidir.
Mevsimine uygun en az 5 porsiyon sebze meyve tüketilmesi önerilmektedir. Meyve ve sebzeleri iyice yıkamayı, koyu yeşil yapraklıları sirkeli suda bekletmeyi ihmal etmeden, hijyenik koşulları sağlayarak tüketmeye özen gösterin.
Sarımsak, pırasa ve soğan gibi soğangiller içeriğindeki sülfürlü bileşenleri ile bağışıklık sistemini desteklerken aynı zamanda içeriğindeki bu bileşenler ile doğal antibiyotik görevi görürler.
E vitamini de bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde etkilidir. Soğuk algınlığı ve diğer enfeksiyonlara karşı vücut direncini arttırmaktadır. En iyi kaynaklarından ; yeşil yapraklı sebzeler , kuru baklagiller ve fındık, ceviz gibi yağlı tohumlar günlük beslenmemize yeteri miktarda eklenmelidir.
Zerdeçal, zencefil gibi bağışıklık sistemimizi güçlendiren, kış aylarında sıklıkla kullandığımız kök besinlere günlük beslenmemizde yer vermeliyiz.
Bu dönemde sıvı alımı normalden kat ve kat fazla önem taşımaktadır. Normalden daha fazla su tüketmek kış aylarında bağışıklığa destek olmaktadır. Gün içerisinde en az 10 bardak su içmek önemlidir.
Mevsime uygun olan bitki çaylarını tüketebilirsiniz. Ihlamur, adaçayı, karanfil, zencefil gibi bitki çaylarının antiseptik özellikleri de bulunmaktadır. Herhangi bir rahatsızlık, alerji ya da hamilelik gibi özel bir durum bulunmuyorsa günde 2 fincan sevdiğiniz türde bitki çayını tüketmeniz bağışıklığınızı destekleyecektir.
Probiyotik ve onları besleyen prebiyotikler vücut tarafından kullanılan canlı mikro organizmalardır.
Sağlam bağırsak demek sağlam bir bağışıklık demektir. Probiyotikler vücudun daha dirençli olmasını sağlamaktadır. Besinlerin sindirim ve emilimi daha sağlıklı yapılmaktadır. Bunun için fermente besinlere gereken önemi verip kefir, yoğurt, turşu, boza tercih edebilirsiniz.
BESİNLERİ İYİ PİŞİRİN!
Özellikle et ürünlerini bu dönemlerde tüketirken daha dikkatli olun. İç kısımlarının iyice pişmesine dikkat edin. Dışarıda tüketiyorsanız güvendiğiniz bir restorandan yemeniz ve çok pişmiş seçeneğini tercih etmeniz yararınıza olacaktır.
EVİNİZİ HAVALANDIRMAYI İHMAL ETMEYİN
Gripten koruyan ya da gribi önleyen tek bir besin ya da ilaç maalesef ki yoktur.
Hijyenik olmak, bulaş riskini en aza indirmektedir. Bu nedenle hangi hastalık, bakteri ya da virüs olursa olsun hijyen koşullarını iyileştirmek fayda sağlayacaktır. Bunun için en basiti elleri sık yıkamaktır. El dezenfektanları eğer eller sıkça yıkanmıyorsa kullanılabilecek alternatiflerdendir. Toplu kullanım yapılan yerlerde havlu yerine tek kullanımlık kağıt peçeteler avantajlıdır.
Evinizi, arabanızı, iş yerinizi sıkça havalandırmayı ihmal etmeyiniz.
Özetlemek gerekirse korona virüsün henüz netleşmiş bir tedavisi bulunmamaktadır. En önemli nokta bu ve benzeri hastalıklara yakalanmamak, korunmaktır.
Korona virüs için panik yapma, önlem al!
Korkuteli Özel Medi Yaşam Hastanesi
DYT.ARZU ÖZDEMİR
En Çok Okunan Haberler