Korkular içindeki insan her türlü etkiye açık hale gelir. Korku
duymamak yani korkmamak ise özgürlüğün ilk şartıdır. Bu nedenle Mehmet Akif Ersoy İstiklal
Marşına "korkma" diye
başlamıştır.
Bu sözün şimdi
bizi alakadar eden en büyük kısmı ise Korkuteli Belediye Başkanı Hasan Ali
İrban`ın seçim sloganı haline gelmesi.
"Korkma"
İlk
gördüğümüzde anlam veremedik. Kim kimden veyahut neyden korkmayacak diye
düşündük.
Ama gördük ki
bu gizemli seçim sloganı sadece bir slogan değil. Özellikle İrban`ın Ak
Parti`den ayrılması sonrasında kendisiyle beraber hareket eden kişilere yönelik
yapılan eylemler ve baskılar nedeniyle kafayı sıyırmak üzere olan seçmenlerinin
tamda duymak istediği söz, "Korkma"
Geçtiğimiz
günlerde bir sosyal paylaşım sayfasında arka camında Hasan Ali İrban`ın resmi
olan Korkuteli plakalı bir aracın İzmir`in Aliağa ilçesinde hareket halinde
olduğu bir video yayınlandı ve bu aracın içinde bulunan kişilerin MHP`nin adayı
Ömer İşlek`e yönelik kumpas ve iftira çabası içersin de olduğu iddia edildi.
Videoda
gösterilen aracın sahipleri bizleri buldular. Gazetemize geldiler çayımızı
içtiler, açıklamalarını yaptılar.
Şahin marka
aracın sahipleri, işleri gereğince sürekli olarak İzmir ve bölgesine gittiklerini
ve böyle bir şeyle karşılaştıkları için çok sinirli olduklarını ifade
ediyorlar.
Yaptıkları
açıklamada, Aliağa`ya gelmeden önce bir petrol ofisinde durduklarını bu sırada
önlerine bir aracın kırdığını aşağıya inerek kendilerini önce tehdit edip sonra, "Ömer İşlek hakkında
bilgi toplamaya mı geldiniz? Bizde zaten sizi bekliyorduk. Fotoğraflarınızı
çektik, Ömer İşlek`e gönderdik" demişler. Üstüne birde hakaret etmişler.
Daha
söyledikleri çok şey var ama şimdilik vatandaş bu kadarını bilse yeterli. Bu kişiler
sosyal paylaşım sitesi yöneticilerine bir çağrıda bulunuyorlar. Kim olduklarını
haberi yapan sosyal paylaşım sayfasının açıklamasını bekliyorlar. Eğer bir
açıklama yapılmaz ise Aliağa`da ne yaşayıp, yaşamadıklarını, oraya ne için
gideceklerini kendileri açıklayacaklarmış.
Elçiye zeval
olmaz derler biz görevimizi yerine getirelim.
Ama kendimizi
de sorgulayalım. Biz ne zaman bu hale geldik.
Korkuteli hangi
seçimde bu kadar gerildi. Neredeyse kardeş kardeşe düşman olmak üzere.
1970`li, 80`li
yıllardaki olayları yeniden mi yaşamak istiyoruz. O kötü günlere geri dönmek
arzusu içerisinde miyiz?
Korkutelili bir kişi özel aracıyla Aliağa`ya gitmek isterse
videoları çekilerek taciz mi edilecek?
Bunlara nasıl izin verilir?
Lütfen kendimizi sorgulayalım.
Tekrardan ifade etmek gerekirse. Seçimlerin bitmesine 2
haftadan az kaldı, geldi de geçiyor bile.
Ama dostluklar ve düşmanlıklar gelip geçmez. Hepimizin
dikkatli olması gerekiyor.